26 Haziran 2021 Cumartesi

SİLOLAŞMA, İŞ DÜNYASININ GÖRÜNMEYEN YÜZÜ MÜ?

 

Şirketlerin hayatta kalma zorunluluğu içerisinde; geleceğe yönelik hedeflerini tutturmak, kar maksimizasyonunu artırmak ve misyonunu ileriye taşımak gibi gerekliliği bulunmaktadır.

Satışların artması, karlılık ve büyüme ile birlikte devamlılığının sağlanabilmesi için tüm unsurların yanında, en önemli sermaye olan insan faktörünün sürdürülebilir olması, motivasyon ve verimliliğinin önem gördüğü sağlıklı bir iş ortamında çalışması ile gerçekleşir.

 Çalışan bağlılığı ve memnuniyetini sağlamak, ortak amaç ve hedefe yönelik ilerlemek, kurum değerleri ile birleştiği zaman bütünsel bir unsur haline gelmektedir. Tümüyle benlik duygusunun öncülüğünde ilerleyen bölümlerde, sağlıklı bir iş akışından söz etmek pek de mümkün olmamaktadır. Bu tür organizasyonlarda şirket içinde şirketleşmiş birimlerin meydana gelmesi ne pahasına olursa olsun, dışarıdaki değişim ve gelişime karşı engel oluştururlar. Tek amaçları, kendi varlığı ve tercih ettiği kişileri/birimleri koruma çabası altında rakip yaratmamak ve düzenlerini devam ettirme amaçlarını odakta tutmaktır.

Şirket içerisinde görünmez bir duvar ve informal iletişimle yürüyen silolaşma, biz duygusundan öte, ben duygusu ile yürüyen sağlıksız bir iş ortamı yaratır. Birimler içerisinde oluşan bu tür kadrolaşmalar, yeniliklere ve olması gereken sisteme set kurarak güç birliği oluşturup, şirketin yararına olacak ve ileriye gitmesi için alınmış kararları engelleme çabası içine girip kendi çıkarlarını, şirketin çıkarları önünde tutarak, büyük ölçüde zarar verirler. Buz dağının altında olan bu tehlike, zaman içerisinde daha da zararlı bir ortam haline dönüşür.




Bu tür iş ortamlarının oluşumuna izin vermemek ya da var olan yapıları yıkmak için;

·         Üst yönetim bakış açısı çerçevesinde, bu tür yapı içinde yürüyen sistemin varlığını görüp, kabul edip, normalleşmesine izin verilmemesi,

·         Şirket içerisinde oluşan bu kavimlerin ayrı yönetim mekanizması halinde büyümemeleri için aynı birlik ve amaca yönlendirilmeleri,

·         Kurumsal değerlerin ortaya çıkarılarak şirketin hedefleri ile birlikte tüm çalışanların kapsayıcı bir role alınmasının sağlanması,

·         Yöneticilerin becerilerinin geliştirilmesi için gerekli eğitimlerin alınması sağlanarak, kişisel gelişimlerinin artması için farkındalık yaratılması,

·         Görev, yetki ve sorumlulukların ayrıştırılarak, rollerde sistemsel karışıklıklara ve yetki karmaşasına meydan verilmemesi, delegasyonda da doğacak karmaşanın önüne geçilmesinin sağlanması,

·         İç iletişim mekanizmasının sağlıklı yürümesi için gerekli tedbirlerin alınması,


Bu yöndeki yapıların kırılması, potansiyel gelişim için zemin hazırlayıp, şeffaf yönetim ve işbirliği ile ortak amaca ulaşmada fayda sağlar. Bu sebebe yönelik işten ayrılmaların da azaldığı, çalışılmak istenen verimli ve motive edici, hedefler doğrultusunda yürüyen sağlıklı iş ortamları yaratır.