9 Kasım 2019 Cumartesi

YENİ İNSAN, YENİ LİDER


DİJİTAL DÜNYADA İNSANA DOKUNABİLMEK 
YİĞİT OĞUZ DUMAN



Bilginin çok hızlı aktığı, interaktif yaşamın içerisinde ne kadar çok teknoloji ile var olup, dijital dünyanın odağında olsak da, bir yanımız hiç değişmeyecek.

İnsan olmamız, duygularımızın olması ve insana dokunabilmemiz. Sürdürülebilir yönetme biçimi noktasında, insan sermayesini değer olarak gören ve bu kavramdan uzaklaşmayan liderler kalıcı ve başarılı olacaktır.

Yiğit Oğuz DUMAN’ın kitabında bahsettiği gibi;



Ne kadar dijitalleşsek de, süreçlerimiz, iş yapış şeklimiz, yaşam tarzımız, bakış açımız, düşünce sistemimiz ve yönetim tarzımızda, insana dokunabiliyorsak anlam kazanıyor ve potansiyel liderliğe yön veriyor.

Dört bölüm olarak, ana başlıklarla önemli konulara yer verdiği kitapta;

·        Liderlere dair,
·        İnsan kaynaklarına dair,
·        Yönetim ve stratejiye dair,
·        İş süreçlerine dair,

 İş ve özel yaşamından da örnekler vererek deneyimlerini paylaşması, gerçek bir bakış açısı sunmuş. İyi bir lider nasıl olmalı yönünde stratejik olarak fikirler verip,  farklı perspektiflerden de potansiyele ve iş süreçlerine odaklanılmasını sağlamış. 

Sürekli değişen ve gelişen dünyaya dair sürdürülebilir liderlik anlayışı için,  başarıya giden yolu daha emin adımlarla, ilham veren, yol gösteren, kalıcı çözümler sunan en önemlisi, insana dokunabilen anlayış var oldukça devam edecektir.



14 Nisan 2019 Pazar

ŞİRKETLER YILDIZ ÇALIŞANLARINI NEDEN KAYBEDER? - CANAN DUMAN

Tercih edilen ve çalışılmak istenilen şirket olma vurgusu ile işveren markasının gerekliliğinin önemi, her geçen gün kendini biraz daha göstermektedir. 
Nitelikli, kendine yatırım yapan, gelişime açık, vizyoner bakış açısına sahip olup, uyum yeteneği yüksek, mevcut süreçleri de kusursuz sürdüren profesyonellerin mutlu ve verimli çalışma amacına dair tutumunun birleşmesi, aday ve çalışan deneyimlerinin de doğru kurgulanmasını lüzumlu kılmaktadır.

Teknoloji ile birlikte dijital iş dünyasının gerektirdiği dönüşüm, yapay zekânın birçok alanda sürece girmesi noktasında bile, en önemli sermaye unsurunun İNSAN olduğu algısını değiştirmemektedir.




Tıpkı Sevgili Canan DUMAN’ın, “Şirketler Yıldız Çalışanlarını Neden Kaybeder?” kitabında bahsettiği gibi…

Yıldız çalışanların nasıl yönetilmesi gerektiği ve elde tutma yolları ile çeşitli modellemeler yaparak örneklediği, iş dünyasına dair ipuçlarına da yer verdiği kitabında, önemli tespitlere ışık tutmuş.

İçerik olarak 12 bölümden oluşan kitap, her başlıkta ayrı süreçlere değinerek, katma değer sağlayan nitelikli profesyonellerin neden elde tutulamadığı ve tutulması için de neler yapılabilir noktasını teknik, yönetsel ve beşeri olarak tüm detayları ile cevaplamış.

Kitabı okuyan birçok profesyonelin kendisi ile özdeşleştirebileceği, mevcut durumda benzerini yaşayarak kendisini yerine koyabileceği birçok detay, vakalar ve çözüm yollarını bulma açısından yol gösterici ve ilham verici kritik bilgileri de kurgulamış.

Değişen ve gelişen dünyada ihtiyaç, kaynak ve hedeflerini doğru entegre edebilen, doğru insan kaynağını çeken ve bu bilinç ile yeteneğini elinde tutabilen şirketler, sürdürülebilir başarıyı yakalayacak ve kalıcı olacaktır.


16 Şubat 2019 Cumartesi

MARANGOZLUK MU ÖĞRETMELİ, ENGİN DENİZLERİ Mİ AŞILAMALI?


Günümüz liderlik anlayışı ve ihtiyacında artık insan odaklı yaklaşım, olumlu sonuçlar doğurmaktadır. İş dünyasında, açık iletişimin odak noktasında yer aldığı durumlarda, katılımlı yönetim tarzının benimsenerek işbirliğinin artırıldığı, yetkilendirerek, sorumluluk vererek güçlendirildiği, daha etkin, verimli ve performansı yüksek sonuçlar ile sürdürülebilir başarıyı da olumlu yönde devam ettirdiği gözlenmektedir.

Tıpkı, Antoine de Saint Exupéry’nin bir sözünde bahsettiği gibi;

“İnsanlara gemi yaptırmanın yolu, marangozluk öğretip görev ve program vermekte değil, engin denizlerin hasretini aşılamaktır.”



İş dünyasının getirdiği dinamizmin yarattığı ihtiyaç ve beklentilere, hızlı cevap verme noktasında verimliliğin; motivasyon, yaratıcılık ve performansa yansıması, yöneticilik ve liderlik modelleri ayrımı üzerindeki kurguyu da çoğu zaman gözden geçirmeyi zaruri hale getirmiştir.

Jenerasyonel zenginliği bünyesinde barındıran günümüz iş hayatı, bilginin akış hızındaki yükseklik, insanların kendi motivasyonel tutumlarının farkında olması, mikro ölçekteki yönetim tarzlarını, gelişim ve sürdürülebilir çalışan bağlılığını da çoğu zaman etkilemektedir.


Konuyu bu durumdan ele alırsak;

·        Açık iletişime önem verilmesi,
·        Katılımlı yönetim tarzının benimsenerek, fikir ve ortak sinerji oluşturmada daha üretken sonuçlar elde edilmesinin sağlanması,
 ·     Değerli hissettirme ve güven duygusunun aşılanması ile çalışan bağlılığı ve aidiyeti sağlamada kalıcı birlikteliğe yön verilmesi,
·        Sorumluluk ve yetki verilmesi ile birlikte, başarının takdir edilerek motivasyonun artırılması,
·        İlham vererek yeteneği geliştirmek, geri bildirimler ile süreci destekleyerek etkin başarıya ulaşılması.

Görülen o dur ki, insan odaklı yaklaşımın benimsendiği ve güven esasının göz önünde bulundurulduğu örgütler daha güçlüdür. İşbirlikçi yönetim ve liderlik anlayışında daha sosyal, ekip ruhunun performansa dönüştürülmesinde daha sonuç odaklı, verimi yüksek ve olumlu çıktıları da, daha ayırt edici noktada yer almaktadır.